Bugün spor endüstrisinde kullanılan ve çözüm sağlayan teknolojiler kendi kendine oluşmadı. Bütün bu icatların arkasında inovatif beyinler yer alıyor. Bu yüzyılda sporu kökünden değiştiren teknolojileri üreten mucitleri bir kez de olsun isimleriyle anmak gerekiyor…
Paul Hawkins: Hawk-Eye
https://www.youtube.com/watch?v=ZRtahBp5X2U
Dr. Paul Hawkins 1999 yılında Hawk-Eye teknolojisini çıkardığında 21’inci yüzyılın en çok tartışılacak spor teknolojisini yarattığını herhalde bilmiyordu. Hawk-Eye bugün tenis, badminton, basketbol, futbol, snooker ve golf başta olmak üzere 20’den fazla branşta kullanılıyor. 90’ların sonunda mutevazı bir startup olan Hawk-Eye buıgün yılda 34 milyon euroluk net kâra sahip olan bir şirket.
Heine Allemagne: Kaybolan Sprey Köpük
Hawk-Eye gibi sporu izleme deneyimini zenginleştiren icatların yanı sıra oyunun oynanışını kolaylaştıran icatlar sporu değiştirdi. Brezilyalı Heine Allemagne kaybolan sprey köpükle bunu başardı. Bu akıllı köpük kutusunda yazdığı gibi sahada sıkıldığı yerden 60 saniye sonra kayboluyor. İlk yıllarda Brezilya Futbol Ligi’nde denenmeye başladı. Hakemler serbest vuruşlarda topun ve oyuncuların nerede yer alacağını belirleyebiliyor.. 47 yaşındaki Allemagne bu fikir üzerinde 14 yıl çalıştı ve çalışmalarını 2014 Dünya Kupası’nda da canlı oalrak gördü. Ancak Brezilyalı mucit bugünlerde icadının patenti için FIFA ile legal bir savaş veriyor.
John McGuire: Game Golf
Golf basit bir spor gibi görünüyor olabilir ama profesyonel seviyede bu sporda çok fazla teknoloji ve inovasyon bulunuyor. John McGuire’ın icat ettiği Game Golf da bunlardan biri.
Telekomünikasyon, spor ve teknoloji alanında girişimcilik denemeleri bulunan McGuire’ın icadı Game Golf bir çeşit dijital takip sistemi. Golf oyuncularının santimetresine kadar nerede vuruş yaptığını, ne kadar yaklaştığını ölçüyor ve bunu analiz ediyor. Maç sona erdikten sonra da golf oyuncuları bu veriyi değerlendirerek nerelerde kendilerini geliştirmeleri gerektiğini görüyor.
Dr. Phil Green ve Richard Palmer: D3O
İlk bakışta spor, motosiklet kıyafetleri ve savunma sanyiinin ortak bir noktası yok gibi görünebilir ama son birkaç yıldır hepsi D3O denilen inovatif bir materyali kullanıyor.
1999 ylında Hertfordshire Üniversitesi’nde İngiliz mühendisler Dr. Phil Green ve Richard Palmer tarafından keşfedilen bu madde bir poliüretan köpük ve polyborodimethylsiloxane adı verilen bir maddeden üretiliyor. Bu normalde sıvı özelliği taşıyor ancak bir çarpma ve darbeyle karşılaşma durumunda şok emici bir özelliğe sahip. Bu yüzden koruma ekipmanlarında kullanılmaya başladı.
Dr. Green ve Palmer D3O’nun patenti için 2002’de başvuruda bulundu ve ilk olarak 2006 Kış Olimpiyatları’nda ABD’li ve Kanadalı kayakçıların kasklarında kullanıldı. Sonraki yıllardı D3O sporda daha da sık bir şekilde kullanılmaya başladı. Motosiklet sürücülerinin kıyafetlerinde, Amerikan futbolunda ve baseball’da kasklarda kullanıldı. Hatta Usain Bolt bile bu maddeyi ayakkabısının tabanında kullandı.
Charles Walton: RFID ve Zebra
1970’lerde ve 80’lerde Charles Walton bir elektrik mühendisiyken radyo frekanslarıyla konum saptama üzerine 10 patent aldı. Bu patenleri kendi ürettiği RFID cihazları için almıştı. RFID yani Radyo frekansı tanımlayıcısı olmasaydı NFL bugün bu kadar büyük bir spor olamazdı. Zebra şirketinin RFID teknolojisini kullanarak oluşturduğu sistemle NFL’de bugün sahadaki her oyuncunun konumu belirlenebiliyor. Bugün kulağa çok basit bir şey gibi geliyor olabilir ama GPS’in son 15 yılda yani 2004’ten itibaren yaygınlaşmaya başladığını hatırlamak gerekiyor. Ürünlerin konum tespiti için bu teknoloji depolar ve dükkanlarda kullanıyordu fakat Zebra şirketi Walton’ın bu icadını insanların belirli bir alanda hareketini takip etmek için kullanmaya başladı. Yani sporda. Sonuç olarak NFL’in koçları oyuncularının maç içerisinde nerede olduğunu görmeye ve gerçek zamanlı istatistiklere ulaşmaya başladı.