Tek tetraplejik kadın sürücü: Nathalie McGloin

Nathalie McGloin, eminim ki çoğumuz bu isimden bihaber yaşıyoruz. McGloin, motor sporları dünyasında yarışan tek tetraplejik kadın. Ayrıca Birleşik Krallık’ta hem yarış hem de ralli lisansına sahip tek engelli kadın. 16 yaşında geçirdiği kaza sonrası boynu kırılan Nathalie, şimdi Porsche yarışlarına uzanan bir kariyere sahip. Yaşadığı kaza sonrası karşılaştığı zorluklar, duygusal ve fiziksel acının üstesinden gelmesi onu bugün olduğu yere getirdi. Sürücü, bu günlere gelirken hem fiziksel hem de zihinsel olarak başarıya inandığını ve bu sayede şu an bu konumda olduğunu dile getiriyor. Şimdilerde ise daha fazla kadın ve engelli sürücüyü motor sporları ve diğer erkek egemen alanlara dâhil etmek için sektörlerin üst düzey insanlarıyla iş birliği yapıyor.

Kaza sonrası: 1999 yılında arkadaşının yeni aldığı arabayla geçirdiği kaza sonrası büyük sağlık problemleri yaşan McGloin sonrasında hayata tutunmasını bildi. Kaza sonrası tekerlekli sandalyeyle hayatına devam eden sürücü ilk zamanlarda okuluyla ilgili problemler yaşadı. Sonrasında ise kendisinin de söylediği gibi inanarak ve umudunu kaybetmeyerek önce lisesini sonra da üniversitesini bitirdi. Üniversitedeki yıllarında tekerlekli ragbiyle tanışan Nathalie, ragbi oynadığı yılları “beni yeniden yaratan yıllar” olarak adlandırıyor. Yine üniversite yıllarında takım arkadaşlarından birinin davetiyle bir BMW M3 ve Porsche 911 yarışı izlemeye giden McGloin burada motor sporlarıyla ilk defa tanışmış oldu.

Motor sporlarıyla tanıştığı zaman Porsche 911’e karşı özel bir ilgisi olan McGloin, 911’i dünyanın en hızlı arabası sanıyordu. İlk pist tecrübesinin ardından ise yanıldığını anlamış ve dünyanın en hızlısını bulmak için çabalamaya başladı. Bu sırada Nathalie’nin ilgisi tekerlekli ragbiden motor sporlarına kaydı. Ardından profesyonel lisansını da alan sürücü Birleşik Krallık’ta bunu yapan ilk kadın oldu. Kendini kanıtlama isteğini açık bir şekilde dışa vurarak kendine bir yarış arabası satın aldı ve yarışlara kaydoldu. Katıldığı etkinliklerde kendini kanıtlayan McGloin sektördeki çeşitli insanların ilgisini de çekmeyi başardı. 2017 yılında düzenlenen FIA Spor Konferansı’na çağırıldı ve konuşmacılar arasında Toto Wolff, Mark Webber gibi isimler de vardı. Burada sektörden çok büyük isimlerle de tanışan yarışçı kendini tamamıyla motor sporları dünyasına adamış oldu.

Karakter: Hayatı boyunca karşısına çıkan zorluklara karşı reaksiyon gösterebilen Nathalie özellikle kararlılığa, pozitifliğe ve tutkulu olmaya dikkat çekiyor. Şu an FIA Engellilik ve Erişilebilirlik Komisyonu başkanlığını yürüten sürücü 2021 yılı için ilk kez resmî olarak da yarışlara katılmayı planlıyor. Bunun yanında StanleyBlack&Decker ile sosyal sorumluluk projeleri yürütüyor. McGloin ne cinsiyetin ne de fiziksel engellerin insanların hayallerine ulaşmasına engel olabileceğini düşünüyor. Şu anki en büyük hedeflerinden biri ise beş bin engelli sporcuyu motor sporlarına dâhil edip yarıştırmak. Engelli insanları cesaretlendirmek isteyen McGloin onları FIA içerisinde oluşacak yeni bir oluşumda da yarıştırmayı planlıyor.

* Tetrapleji omurilikte birinci sırt omurgası (torakal vertebra) üzerindeki yaralanmalarda gelişen bir klinik tablodur. Hem kollarda hem de bacaklarda güçsüzlük ve duyu kaybı oluşur. Felcin ağırlığı yaralanma seviyesi ve şiddetine göre değişir. Kısmi veya tam bir omurilik yaralanması söz konusu olabilir. 

Kaynakça:

Nathalie McGloin Inspirational Speaker

https://nathaliemcgloin.com/?utm_source=aposto

Cengizhan Yıldız

AC Milan, İçerik Operasyonları Medya Merkezini Kurdu

İtalyan futbol kulübü AC Milan, görsel-işitsel içerik üretimi ve dağıtımına odaklanmış bir medya merkezi açtı. Stüdyolar: Milan Media House, kulübün genel merkezinin içinde bulunan 10.000 metrekareden fazla bir alanı kapsıyor. Alan, 4K kameralar ve LED ekranlar içeriyor ve podcast’lerin ve oyun yorumlarının kaydedilebileceği bir seslendirme odasına sahip olacak. AC Milan, stüdyoyu televizyon ve sosyal medya için özel içerik üretmek için kullanacak. Stüdyo, üretim alanına ihtiyaç duyan üçüncü şahıslara da kiralanabilecek.

Siega, “Milan Media House ile hem geleneksel hem de daha yenilikçi platformlar için multimedya içeriği üretimini önemli ölçüde artırıyoruz” dedi. “Projenin iki ayağı, setlerin esnekliği ve en son teknolojidir; bu, alanların kulübün iç departmanlarının yanı sıra ticari ortaklarımız ve üçüncü taraflarca da kullanılabileceği anlamına gelir.”

Siega AC Milan ile ilgili görsel sonucu

Inter Moovit ile Ortaklık Yapmaya Karar Verdi

İtalya Serie A Ligi ekiplerinden Inter, Moovit ile Ortaklık Yapmaya Karar Verdi

“İtalya Serie A Ligi ekiplerinden Inter, taraftarların Giuseppe Meazza’da ve deplasmanda oynanacak maçlar öncesi ve sonrasında taraftarların stadyuma ulaşmak ve stadyumdan ayrılmak için toplu taşımayı kullanmalarını teşvik etmek amacı ile mobil toplu taşıma uygulaması olan Moovit ile ortaklık anlaşması imzaladı”

İtalya Serie A Ligi ekiplerinden Inter, taraftarların Giuseppe Meazza’da ve deplasmanda oynanacak maçlar öncesi ve sonrasında taraftarların stadyuma ulaşmak ve stadyumdan ayrılmak için toplu taşımayı kullanmalarını teşvik etmek amacı ile mobil toplu taşıma uygulaması olan Moovit ile ortaklık anlaşması imzaladı.

Moovit Nedir?

Moovit, toplu taşıma araçları hakkında bilgi almak için kullanılan bir uygulamadır.

Yüzlerce şehirde aktif olarak kullanılan uygulama tüm toplu taşıma araçlarını bir çatı altında toplamaktadır.

Moovit, gitmek istediğiniz adresi yazdığınızda hangi toplu taşıma araçları ile ve hangi süre zarfı içerisinde gideceğinizin bilgisini verir. Bu özelliği sayesinde pek çok insana ulaşım konusunda yardımcısı olan uygulama oldukça talep görmektedir.

Moovit uygulaması sayesinde kişilerin toplu taşımaya olan talepleri de artış göstermektedir.

Mobil toplu taşıma uygulaması Moovit, Inter ile yaptığı anlaşma çerçevesinde taraftarların toplu taşımayı daha fazla kullanmaları için gerçek zamanlı ulaşım seçenekleri sunacak ve en hızlı rotalar hakkında bilgi verecektir.

İnter’in taraftarlarına ne gibi avantajlar sağlıyor?

Inter CEO’su Alessandro Antonello yaptığı açıklamada; dünyanın en büyük toplu ulaşım uygulaması olan Moovit’in taraftarlara çok yardımcı olacağını dile getirdi. Moovit, başta Giuseppe Meazza olmak üzere Inter Store ve Nerazzuri gibi sık ziyaret edilen mekânlara da toplu taşıma araçları ile ulaşımı kolaylaştıracaktır.

Moovit uygulamasını kullanan Inter’li taraftarlar toplu taşıma kullandıklarında en uygun ulaşım yönteminin hangisi olduğunu ve ulaşmak istedikleri noktaya tahmini olarak ne kadar sürede ulaşabileceklerini öğrenebilecekler. Uygulama üzerinden özel rotalar oluşturabilecek olan taraftarlar, hem doğru stadyum giriş kapısına ulaşmak hem de evlerine en kısa yoldan gitmek için Moovit’in rehberliğinden faydalanabilecektir.

44 farklı dilde kullanım imkânı sunan Moovit, maç için İtalya’nın en önemli şehirlerinden biri ve Inter’in temsil ettiği Milan’a gelen taraftarlara hem stadyuma hem de turistik mekânlara gidiş konusunda oldukça yardımcı olacaktır. Bunun yanında deplasmana giden Inter taraftarları gittikleri şehirde kolaylıkla seyahat etme imkânı bulabilecekler.

Moovit, Apple Store ve Google Play Store’dan ücretsiz bir şekilde indirilerek kullanılabilmektedir. Dünya çapında 330 milyondan fazla kullanıcısı olan uygulama İtalya’da 200’den fazla yerleşim yerinin haritasını içermekte ve dünyada 2700’den fazla şehir haritasını kullanıcılarına sunmaktadır.

MoovitApp: https://moovitapp.com/

Kaynak: https://www.sporttechie.com/inter-milan-moovit-help-fans-navigate-public-transit

Hokey Maçları Sanal Gerçeklik (VR) ile Farklı Bir Boyuta Taşınıyor

Sanal gerçeklik, kişilerin gösterilen mekanda olma hissi yaşamasını sağlayan 3 boyutlu ortamlardır. Kişiler sanal gerçeklik ortamına girdiği andan itibaren gerçek hayat ile bağlantısını koparır ve tamamen sanal ortamda bulunduğu hissini yaşar. Ancak kullanıcıların sanal gerçeklik deneyimini yaşayabilmesi için gerekli ekipmanlar dahilinde bir ortam oluşturulması gerekmektedir. Sanal gerçeklik, popüler hale gelmesi ile birlikte spor alanında da kullanılmaya başlanmıştır. Amerikan Ulusal Hokey Ligi (NHL), NextVR ile yaptığı özel anlaşma çerçevesinde 2019 yılında yayınlanacak bazı özel karşılaşmaların sanal gerçeklik teknolojisi ile izlenebileceğini duyurdu.

Geçtiğimiz hafta sonu NHL All Star 2019 maçı ile test edilen sanal gerçeklik NextVR ve NHL arasında yapılan anlaşmanın denemesi niteliğindeydi. Söz konusu karşılaşmada sanal gerçekliğin yanında oyuncu takip sisteminin de test edildiği açıklandı. NextVR uygulaması üzerinden NHL kanalı aracılığı ile ücretsiz bir şekilde maçların yayınlanması planlanıyor. NextVR’ın İçerik Direktör Yardımcısı Danny Keens’in yaptığı açıklamada NHL izleyicilerinin tutku ve adrenalin konusunda oldukça istekli olduklarını ve maçlar sırasında bu duyguları mümkün olan en yüksek düzeyde yaşamak istediklerini belirtti. NextVR ve NHL arasında yapılan anlaşma sayesinde adrenalin tutkunu taraftarların maçlardan daha büyük keyif alacağı vurgulandı.

 

 

NextVR, NHL ile yaptığı anlaşma çerçevesinde maç sonrasında 360 derece kamera deneyimini yaşatacak ve maçın önemli anlarını taraftarların izlemesi için yayına sunacak. Yayın sırasında en ilginç taraftar görüntüleri, NHL oyuncu ve takımlarının hareketleri, maçın kırılma anları ve goller gösterilecek. Bu kapsamda taraftarların evlerinde otururken maç heyecanını arenadaymışçasına yaşamaları hedeflenmektedir. NHL Strateji Geliştirme Başkan Yardımcısı Chris Golier yaptığı açıklamada bütün taraftarların NHL maçlarını arenada takip edemediğini NextVR ile yapılan anlaşma sayesinde taraftarların buz üzerinde gerçekleşen hareketlere hiç olmadığı kadar yakın olmasının amaçlandığını ifade etti.

NextVR ve NHL arasında yapılan anlaşmanın diğer spor müsabakalarına öncülük edeceği ve sanal gerçeklik teknolojisinin 2019 yılından itibaren daha da yaygınlaşacağı tahmin ediliyor. Anlaşmanın tarafları arasında Disney Streaming Service’ın bulunması bu öngörünün kuvvetlenmesine bir etken olmuştur.

Detaylı bilgi için linki inceleyebilirsiniz.
https://www.sporttechie.com/nhl-inks-exclusive-virtual-reality-partnership-with-nextvr/

Euroleague Maçlarında Akıllı Forma Kullanılacak!

Giyilebilir teknoloji; bileklik, kol saati gibi üzerimizde taşıdığımız aksesuarlarda kullanılan teknoloji anlamına gelmektedir. Özellikle akıllı saatler günümüzde oldukça fazla talep görmektedir. Bu aksesuarların akıllı olarak adlandırılmasının nedeni ise akıllı sensörler ve internete sahip olmalarıdır. Kişiler bu akıllı cihazları akıllı telefonlarına bağlayarak cihazın topladığı verilere ulaşabilmekte geliştirilen aplikasyonlar ile veri değerlendirmesi yapılarak anlamlı ölçümler yapılabilmektedir. Euroleague maçlarında kullanılacak olan akıllı formalarda bu yeni nesil akıllı cihazlar arasında yer alıyor.

Euroleague Oyuncular Birliği, Ocak ayının ortalarında gerçekleştirdiği bir toplantıda Euroleague maçları sırasında basketbolcuların verilerini kaydedecek akıllı formaların giyilmesi konusunda karar aldı. Maç sırasında elde edilen veriler HEED platformunda canlı bir şekilde aktarılacak ve taraftarların oyuncularını performansını canlı canlı takip etmesi sağlanacaktır. Turkish Airlines Euroleague’de mücadele eden oyuncuların haklarını korumak için kurulan Euroleague Oyuncular Birliği 2018 Haziran ayından beri ilk defa bir karar alarak giyilebilir teknolojinin kullanılmasını onayladı. HEED platformunun karar ile ilgili yaptığı açıklamada oyuncuların da karardan oldukça memnun olduğu ifade edildi.

Uygulama Alanları

Giyilebilir teknoloji alanında Euroleauge ile başlayan bu trend başta Amerikan Ulusal Hokey Ligi NFL olmak üzere pek çok lig tarafından uygulanmaya başlanacaktır. Son birkaç sezondur NFL oyuncularının kullandığı giyilebilir teknoloji ürünleri daha da geliştirilerek taraftarların sporcuların performansını takip etmesi için daha farklı bir boyut kazanacaktır. HEED CEO’su Danna Rabin tarafından yapılan açıklamada AI ve IoT adlı şirketlerin modern teknoloji alanındaki tecrübelerini giyilebilir teknoloji ile spor sektöründe kullanacak olması taraftarlar açısından oldukça heyecan verici bir haberdir. 

Teknolojinin hayatımızın ayrılmaz bir unsuru olduğunu kabul eden Euroleague Oyuncular Birliği taraftarların beklentilerini de karşılayacak bu kararıyla basketbol ile teknolojiyi buluşturmuştur. HEED ve Euroleague Oyuncular Birliği arasında imzalanan ortaklık anlaşması çerçevesinde şirket giyilebilir teknoloji arasında geniş kapsamlı yatırımlar yapacak. Bu bağlamda oyuncuların canlı performansını takip edecek ve en heyecanlı anları canlı aktaracak bir uygulamayı geliştiren şirket, uygulamaya veri sağlanması için spor salonlarına sensör, kamera, analitik ve yapay zeka cihazlarını yerleştirecektir. Şirket, EuroLeague verilerini bir smaçta en yükseğe zıplayan veya ne zaman taraftarın en fazla tepki verdiği anı belirleme gibi şeyleri gerçek zamanlı olarak hayranların cep telefonlarına canlı oyun aksiyonu hakkında bilgi vermek için kullanmaya başladı.

Konu ile ilgili daha detaylı bilgi almak için linki takip edin.

https://www.sporttechie.com/euroleague-players-agree-to-wear-smart-shirts-during-live-games/

Brezilyanın Başarılı Futbol Kulüplerinden Gremio Formalarını Otomatlar İle Satışa Çıkardı!

Firma, kurum ve kuruluşlar hedef kitlelerini etkilemek ve satış oranlarını artırmak için çeşitli pazarlama yöntemlerine başvururlar. Teknolojinin gelişmesi ile birlikte bu başvurulan pazarlama yöntemleri de teknolojiden beslenmeye başlamıştır. Artık tüm kurum ve kuruluşlar kendilerini tanıtmak, ürünlerini satmak için klasik pazarlama yöntemlerinin dışında, etkileyici yöntemler denemektedir.

Brezilya’nın ünlü futbol kulüplerinden biri olan Gremio, yakın zamanda spor dünyasında teknoloji ve pazarlamayı birleştirmeyi başaran bir adım atmıştır. Taraftarlarını oldukça heyecanlandıran yenilikçi bir pazarlama tekniği ile forma satışlarını bir otomat sayesinde yapmayı hedefleyen mavi siyahlı kulüp söz konusu otomatlardan ilkini Brezilya’nın Porto Alegre şehrindeki Salgado Filho Uluslararası Havalimanı’na yerleştirmiştir. Porto Alegre şehrinin en önemli futbol kulübü olan ve Brezilya’nın profesyonel futbol ligi Serie A’da mücadele eden Gremio üç aylık süre için bu teknolojiyi test edecek. Taraftarlar, forma otomatından tıpkı bir soda veya bisküvi alır gibi sadece bir düğmeye basarak Gremio futbol kulübünün formasını satın alabilecekler. Forma satışlarını oldukça yükselteceği öngörülen forma otomatı kredi kartı ile ödeme yapılmaya uygun bir şekilde tasarlanmış.

Gremio futbol kulübünün pazarlama direktörü Beto Carvalho kulüp tarafından otomatı duyurmak için gerçekleştirilen bir basın toplantısında otomatın futbol alanında oldukça yeni bir teknoloji olduğunu ve kulüp olarak bu yeniliği tecrübeleri sayesinde bir adım öteye taşımayı düşündüklerini dile getirmiştir. Otomatlar ilk deneyini 2018’in Eylül ayında gerçekleştirmiştir. Kısa bir süreliğine taraftarlar ile buluşan otomatlarda 1 saatte 80 adet forma satışı yapılmıştır. Eylül ayında otomatlarda yaşanan bu başarı doğrultusunda havalimanlarına yerleştirilen otomatlar ilk olarak 3 ay denenecek ve istenilen başarıya ulaşması durumunda tüm havalimanlarına dağıtımı gerçekleştirilecektir.

Gremio’nun yaptığı bu yeniliğin spor pazarlamasına yön vereceği pazarlama uzmanları tarafından ön görülmektedir. Otomatların en büyük avantajı taraftarların formalara ve spor kulübünün çeşitli malzemelerine kolaylıkla ulaşabiliyor olmasıdır. Otomatların bu özelliği diğer spor kulüplerine ve hatta markalara ilham kaynağı olmaktadır. Gremio’nun spor pazarlaması alanında yaptığı bu girişim birkaç sene sonra pek çok marka tarafından uygulanmaya başlanacak bir yeniliğin temelini oluşturabilir.

 

Kaynak: https://www.sporttechie.com/brazilian-soccer-club-gremio-launches-jersey-vending-machines/

e-spor zirvesi, Esports.con İstanbul’da buluştu

Elektronik spor (e-spor) oyuncuları, markalar ve yayıncılar, e-spor zirvesi Esports.con’da bir araya geldi.

Demirören İstiklal’deki Nonstop Zula E-spor Merkezi’nde gerçekleştirilen zirveye Türkiye e-spor Federasyonu (TESFED) Başkanı Alper Afşin Özdemir, 1907 Fenerbahçe Takım Başkanı Sina Afra, Beşiktaş Kulübü Pazarlama ve Sponsorluklardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Umut Kutlu, Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Erol Özmandıracı ve spor yorumcuları Okay Karacan ile Kaan Kural katıldı.

Organizasyonda açıklamalarda bulunan TESFED Başkanı Özdemir, e-sporun 2000’li yıllardan itibaren hayatımıza girdiğini belirterek, “Özellikle son 4-5 yılda e-spor farkındalığı artmış durumda. Yapılan yatırımlar ve yetiştirilen e-sporcular, reklamlar ve yayıncılar sayesinde e-spor çok farklı noktaya geldi. e-spor, futbol, basketbol ve voleyboldan farklıdır. e-spor zaten bu branşları dijital oyunlarıyla içinde barındırıyor. e-spor henüz yürüme aşamasında ama zamanla daha da çok gelişecek. Federasyon olarak çağa ayak uydurup, e-sporu büyüteceğiz.” diye konuştu.

Sina Afra, e-sporun 3-4 sene sonra daha tanınır olacağını vurgulayarak, “Fenerbahçe olarak gençlerin olduğu yerde olmak istiyoruz. Eskiden futbol maçları için bilet kuyrukları olurdu ancak şimdi e-spor finallerinde aynı heyecan yaşanıyor. Gençler fanatizmden dolayı e-spora kayıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

Beşiktaş’ın 8 farklı e-spor takımı olduğunu kaydeden Umut Kutlu, ”Beşiktaş’ı global bir spor markası yapmak için Asya ülkelerine yatırımlar yapıyoruz. Çünkü bu ülkelerde e-spor çok yaygın. Bu yüzden biz de bu branşa yöneldik.” ifadelerini kullandı.

Galatasaray Kulübü Yönetim Kurulu Üyesi Erol Özmandıracı ise; “e-spor, Galatasaray’ın gençlere inmesinin en kolay yolu. E-spora yaptığımız yatırımlar, gelecekte Galatasaray taraftarını oluşturacak. O yüzden Galatasaray olarak e-spora ciddi yatırım yapıyoruz. e-spor branşının önümüzdeki yıllarda futboldan sonra en popüler branş olacağını düşünüyorum.” dedi.

 

http://www.esportscon.org/

AA

Katar spor teknolojilerinde dünya lideri olma yolunda ilerliyor

Doha, 3 Ekim 2018 –  Katar Kalkınma Bankası, dünyanın önde gelen teknoloji kuruluşlarını spor endüstrisinde devrim yaratma misyonuna davet eden ilk “SportsTech” hızlandırıcısını 2019 yılında Doha’da kuruyor.

Qatar Development Bank (QDB), spor endüstrisi için girişimcilik, inovasyon ve yeni teknolojiler geliştirmek için en iyi yerel, bölgesel ve uluslararası uzmanlığı bir araya getirme konusunda istekli.

QDB CEO’su Abdulaziz Nasser Al Khalifa’ya göre girişimcilik zihniyetini ve becerilerini küresel güç dağıtımımızla birleştirerek startuplar için büyük bir fayda ortaya çıkacak.

Startupbootcamp – dünyanın dört bir yanındaki girişimlerin başarıyla hızlandırılmasında on yıllık bir deneyime sahip – tüm programı kolaylaştıracak.

SportsTech Accelerator Direktörü Koen Bosma: “Bu program çok büyük olacak. Dünyanın en iyi SportsTech girişimlerini işe alacak ve çözümlerini sergilemek için eşsiz bir platform sağlayacağız. Güçlü ortaklarımızla birlikte girişimcilik hedeflerini başarılı şirketlere dönüştürmeyi amaçlıyoruz ”dedi.

2022 FIFA Dünya Kupası Katar için altın bir fırsat: Bu yalnızca Katar için spor açısından küresel bir vitrin değil, aynı zamanda bu kadar büyük bir etkinliği organize etme yeteneği açısından da önemli bir organizasyon. Spor yeniliğinin sınırlarını zorlamak ve sporla ilgili yeni teknolojileri keşfetmek için küresel bir girişim ve girişimcilerin gelişen bir merkezini oluşturmak için bundan daha iyi katalizör olamaz. Bu nedenle, QDB, bölgedeki spor yenilikçiliğinin öncü programı ve merkezi faaliyet noktası olan SportsTech hızlandırıcısını oluşturmak için Startupbootcamp ile birlikte çalışmıştır.

Video

Gelecek üç yıl boyunca, SportsTech hızlandırıcısı Doha’daki Aspire kompleksinden toplam dört adet 3 aylık hızlandırıcıya ev sahipliği yapacak . Her program için, dünyanın dört bir yanından en umut verici 10 SportsTech girişimi seçilecek.

Startup girişimleri aşağıdaki alanlarda başvuru yapabilir: Takım performansı ve analitiği, mekan optimizasyonu ve yönetimi, spor turizmi, spor kültürü, spor IoT, giyilebilir ürünler ve donanım, taraftar katılımı ve deneyimi, spor hekimliği, VR/AR ve e-sporlar.

Uluslararası girişimcileri Doha’ya çekmenin yanı sıra, hızlandırıcı hem şimdi hem de gelecekte Katar startup ekosistemine çok değer katacak. Katarlı girişimcileri, dünyanın dört bir yanındaki hızlandırıcılara girmeye, işlerini büyütmelerine, danışman bulmalarında ve ortaklıklar kurmalarında desteklemelerine yardımcı olacak. Aspire gibi ortakların desteği ve Startupbootcamp ekosistemindeki danışmanların ve ortakların küresel erişimiyle Katar SportsTech, Doha’daki başlangıç ekosistemini daha da geliştirmek için zengin kaynaklar sunuyor. Yoğunlaştırıcı hızlandırıcı program, girişimcilerin ürün ve iş geliştirmeye odaklanmalarını sağlar ve bunları mentorlar, potansiyel müşteriler ve yatırımcılarla doğrudan temas kurarak gerçekleştirir.

Daha detaylı bilgi için SportdTech Katar’ın twitter hesabından ve aşağıdaki linkten bilgi edinebilirsiniz

@sbcSportsTech   https://qatarsportstech.com

2019 Yılında Teknoloji ve Spor İlişkisi Nasıl Olacak?

Spor dalları açısından yoğun geçen bir yılı geride bıraktıktan sonra şimdi akıllarda 2019’da sporda nasıl gelişmeler yaşanacağı ile ilgili sorular var. Geçtiğimiz yıl spor hizmetleri ile ilgili büyük teknolojik fırsatlara ulaşılmıştı, 2019’da da bu teknolojik fırsatlar büyüyerek devam edecek gibi görünüyor. Şimdi gelin hep birlikte 2019’da yaşanacak gelişmelere bir göz atalım!

Mobil Biletleme 

2019 yılında spor alanında yaşanacak teknolojik gelişmelerden bir tanesi mobil biletlemedir. Mobil biletleme spor müsabakalarında turnikelerden girişi kolaylaştıracağı gibi, kulüplerin tercihine göre değil zorunlu olarak kullanılmaya başlayacaktır. 2019 yılında mobil biletme sayesinde takımların fiyatları konusundaki kontrol mekanizması güçlendirilecek ve müsabakalara giriş yapan sporseverlerin bilgileri daha şeffaf bir şekilde kayıt altına alınacaktır.

2019 yılında sporseverlerin hayatını oldukça kolaylaştıracak olan mobil biletlemeyi daha kullanışlı hale getirecek biyometrik doğrulamanın da teşvik edileceği öngörülmektedir. Biyometrik doğrulamanın doğru bir şekilde hayata geçirilebilmesi için pek çok havalimanında biyometrik doğrulama teknolojisini kuran ve işleten firmalar ile anlaşmalar yapılmaya başlanmıştır. 2018 yılı itibari ile spor kulüplerinin hem bilet takibini hem de sporseverlerin müsabakalara girişini kolaylaştırmak adına başlattıkları mobil biletleme 2019 yılında biyometrik doğrulamanın da devreye sokulması ile gelişimini hızla sürdürecektir

 

Yayın Organlarında Çeşitlilik

Spor müsabakalarının yayın haklarının çeşitli yayın organları tarafından satın alınması bu konuda çok farklı yayın politikalarının güdülmesine sebep olmuştur. 2018 yılı sona ererken yayın haklarında getirilen yenilikler ile birlikte spor müsabakaları aynı anda farklı yayın organları tarafından yayınlanmaya başlamıştır. Yayın organlarının çeşitlendirilmesi sporseverlerin belirli yayın organlarına bağlı kalmasını engellemiştir. Spor yayıncılığında ortaya çıkan bu yenilik göz ardı edilen spor dallarının da yayınlanmasına imkân tanımıştır. Özellikle dövüş sporlarının yayın haklarının farklı kuruluşlar tarafından satın alınması uzmanlar tarafından 2019 yılının spor yayıncılığında oldukça farklı bir yıl olacağı yorumlarının yapılmasının neden olmuştur.

 

E-Spor  

2018 yılında dünyayı kasıp kavuran e-spor, 2019 yılında etkisini sürdüreceğe benziyor. Özellikle Amerikan Ulusal Hokey Ligi(NFL) tarafından kurulacak olan e-spor ligi geleneksel ve modern spor dallarının birleşmesine ve yepyeni alanların ortaya çıkmasına katkı sağlayacaktır. NFL’in başlatmış olduğu e-spor furyasına NBA ve NASCAR da katılacağını açıklamıştır. Dünyanın en büyük organizasyonlarından 3ü olarak kabul edilen NFL, NBA ve NASCAR’ın e-spora yapacağı katkı sayesinde 2019 yılında e-spor daha büyük kitlelere ulaşacak ve sektördeki payını oldukça büyütecektir.

 

Giyilebilir Teknoloji  

2018 yılında giyilebilir teknoloji pek çok alanda kullanılmaya başlanmış Kevin Durant gibi pek çok önemli isim yaptıkları sponsorluk anlaşmaları ile giyilebilir teknolojinin yaygınlaşmasına katkı sağlanmıştır. Giyilebilir teknolojilerin müsabaka esnasında sporculara yaptığı pozitif katkı taraftarlar ve takım koçlarının müsabaka sırasındaki veriler ile ilgili iştahını kabartmıştır. Bu nedenle giyilebilir teknolojinin kendi takımlarında da kullanılmasını talep etmeye başlamışlardır. Özellikle Amerikan Ulusal Hokey Ligi olan NFL’de sporcular kendi sağlık verileri üzerindeki haklardan feragat ederek giyilebilir teknoloji sayesinde bu verilerin pazarlanması konusunda müzakerelere başlamaya hazırlanmaktadır.

Konu ile ilgili daha detaylı bilgi için linke tıklayabilirsiniz.

https://www.sporttechie.com/five-predictions-for-how-technology-will-change-sports-2019/

Sport England`dan Parkrun’a Önemli Yatırım

İngiltere’nin spor ile ilgili kamu kuruluşu olan Sport England; her yıl 300 milyon £ ‘luk Milli Piyango ve devletin verdiği bütçe ile insanların spor yapmalarına yardım eden projelere ve programlara yaptığı yatırımlara bir yenisini daha ekledi.

Kadınların katılımını artırmak ve düşük sosyoekonomik topluluklardan daha fazla insanı haftalık ücretsiz sosyal aktiviteye katılmaya teşvik etmek amacıyla Sport England ve Parkrun arasında işbirliği yapıldı.

Sport England, üç yıl boyunca sağlayacağı fonlar ile  parkrun’un İngiltere’de 200 yeni parkrun etkinliği oluşturmasını destekleyecek.

Proje özellikle açık alanlardaki ücretsiz, haftalık sosyal aktivitelerden faydalanabilecek topluluklardaki yeni organizasyonları destekleyecek. Özellikle parkrun’a katılan kadınların, çocuklarının ve düşük sosyoekonomik grupların katılımının arttırılması gibi alanlara odaklanacak.

Ayrıca Parkrun’ın kayıt, sonuç ve etkinlik bilgileri için dijital platformunun modernleşmesine ve süresiz olarak büyümesi için destek olacak.

2004 yılında İngiltere’deki Teddington, Bushy Park’taki 13 koşucunun bir araya gelerek “daha sağlıklı ve daha mutlu bir dünya” sloganı ile başlayan etkinliğin şu anda uluslararası 3 milyondan fazla üyesi var.

parkrun UK, ülke genelinde her hafta sonu açık alanlarda 800’den fazla topluluğa ücretsiz, haftalık, sosyal hizmet sunan sosyal bir girişim.

İngiltere’de 1.8 milyon kişi 2004’teki ilk etkinlikten bu yana yer aldı ve 250.000 kişi gönüllü oldu. Cumartesi günleri her yaş için 584 5K etkinlik, pazar günleri 4-14 yaşları için 256 2K etkinlik düzenleniyor.

Bu işbirliği ile ülke genelinde sporun yaygınlaşması ile etkinlik sayısı ve katılım noktasında ciddi bir atış sağlanacaktır. En önemli noktanın ise en az üç yıllık bir devlet desteğinin söz konusu olması düşüncesindeyim. Etkinliklerin kalıcı olması ve büyümesi uzun soluklu planlaması ve  desteklenmesi sayesinde amacına ulaşıyor.

İşbirliği ile ilgili Sports England CEO’su Tim Hollingsworth ve Parkrun Genel Müdürü Nick Pearson’ın açıklamalarından anladığım kadarıyla bu bir başlangıç….

 

Sport England CEO’su Tim Hollingsworth: “Parkrun ile olan bu önemli ortaklık, yeni ve yenilikçi spor fikirleri yetiştirmeye ve toplumda en az aktif olma olasılığı olan demografik yapıya erişimlerini arttırmaya yardımcı olmak için Sport England’ın devam eden stratejisinin bir parçasıdır.

parkrun, Milli Piyango gelirlerinden desteklenecek fon ile genel nüfusa göre daha az aktif olma olasılığı düşük olan kadın ve düşük gelirli insanlara ulaşmasını sağlayacaktır. Tüm yetenekler için ücretsiz, topluluk temelli etkinlikler sunulacaktır.

Daha fazla insanın aktif kalmasına yardımcı olmak için parkrun ile birlikte çalışacağız.”dedi.

Parkrun Genel Müdürü Nick Pearson: “Milli Piyango sayesinde mümkün olan Sport England fonu ile işbirliğimiz attığımız adımların doğruluğunun bir göstergesidir. Toplumlara, özellikle fiziksel aktivite ve gönüllülük yapmak isteyenler için geniş bir kesime hitap eden kalıcı, toplumun değişik demografik ve kültürel yapılarını bir araya getirmeyi amaçlıyoruz. Son 14 yıldaki büyümemiz organikti ve büyük ölçüde toplum talebi üzerine belirlendi. Gelecek üç yıl boyunca İngiltere’deki sosyal açıdan mahrum bölgelerdeki parkrun etkinliklerinin sayısını üçte bir oranında artırmayı hedefliyoruz. Hedefimizi geliştirme ve yeni alanlara girerek ve yeni kitleleri dahil ederek etkinliklerimizde daha fazla insanın yürümesini, koşmasını ve gönüllü olmasını teşvik ediyoruz. Geleneksel spor tesislerinin yetersizliği veya katılım kapasitesi nedeniyle ekonomik eşitsizliğin birçok insanı spordan mahrum bıraktığını kabul etmeliyiz. Sport England’dan gelen bu yatırım, erişimimizi genişletmemizi ve yerel düzeyde çalışan çözümler geliştirmek için topluluklarla daha yakın çalışmamızı sağlayacaktır.”dedi.

Ülkemizde, 2003 yılında başlayan tesisleşme atağı ve en gözde uluslararası organizasyonların yapılması sporun ve sporcunun gelişmesi için çok önemlidir. Artık ülkeler tesisler dışında ortak alanlarda, parklarda, bahçelerde kamu alanlarında yapılan spor etkinliklerini desteklemekte, finansmanı noktasında uzun vadeli yatırımlar yapmaktalar.

Ülkemizde de benzer projelerin desteklenmesi ve sporun tabana yayılması noktasında devlet desteklerinin artması çok önemli.

Sporu yöneten ve finansmanını sağlayan Gençlik ve Spor Bakanlığımızın sporun yaygınlaştırılması için yaptığı yatırımların yanında bu tarz girişimlere de destek olması bu alandaki açığın kapanması noktasında topluma çok faydası olur kanaatindeyim.

Darısı bizim başımıza…

Kaynak: http://blog.parkrun.com/uk/2018/12/12/sportenglandfunding/

1996 Olimpiyat Şampiyonu Mark Henderson’un Elit Sporculara Yardım Eden Startup’ı

Yüzmede Atlanta 1996 Olimpiyat Şampiyonu Tüm Branşlardaki Sporculara Yardım Etmeye Başladı

Washington DC dışında düşük-orta gelirli bir ailede büyümüş olan Mark Henderson kendisini eğiten harika antrenörlerden dolayı çok şanslı olduğunu söyledi. Büyük bir eğitim vermenin yanında O na büyük tavsiyelerde bulunmuş ve gelecekte Olimpiyat şampiyonu olmasını sağlamışlar. Şimdi ise bu bilgileri diğer sporculara da sunmanın zamanı geldi” diye belirtiyor Henderson.

Geliştirdiği Startup antrenörlerin, sporcuların, ebeveynlerin vb. spor ve hayatta başarılı olmalarına yardımcı olabilecek bilgilere erişmelerini sağlıyor. Site şu an çoğunlukla yüzme branşına odaklanıyor ancak orta ve uzun vadede bu platformu tüm sporculara hizmet veren bir platform haline getirmeyi planlıyor.

Yılmaz Vural Kariyerinin İlham Verdiği Oyun: 9PM

Yıllardır teknoloji ve spor tutkunlarının en çok yakındığı konulardan birisidir yerli bir oyun.

İzmir’de üniversite eğitimini sürdüren bir grup genç bu hasrete son verdi. Gençler Türk sporunun efsane isimlerinden Yılmaz Vural’ın kariyerini referans olarak alan bir menajerlik oyunu geliştirdiler.

İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde eğitim gören bir grup üniversite öğrencisi, enstitü bünyesinde yer alan İzmir Teknopark’ta oyun yazılımları geliştiren şirketlerini kurdular. Championship Manager, Football Manager ve Top Eleven gibi menajerlik oyunlarını çok seven ve yıllardır oynayan Türk oyuncular artık yerli oyunlar konusunda yaşadığı boşluğu doldurabilecek. Menajerlik oyununun ismi ise 9PM.

9PM isimli menajerlik oyunu özellikleri ile diğer oyunlardan çok farklı görünüyor. Akıllı telefonlarda yer alan adım sayar uygulaması ile entegre olan 9PM’de gün içerisinde atılan adımlarla takım performansları artıyor. Aynı zamanda oyun içerisinde bulunan bulmacalar çözülerek taktik beceri arttırılması sağlanıyor. Oyunun genel özellikleri bu şekilde ama farklı ve güzel özelliği ise Türk teknik adam Yılmaz Vural’ın kariyerinden esinlenerek hazırlanmış olması. Oyuna 1986 yılında Yılmaz Vural’ın yardımcısı olarak başlanıyor. Yılmaz hoca ile birlikte kariyer adımları atarken hocanın Milli Takıma gitmesi ile artık teknik direktörlüğe geçiliyor. Tabi ki bu görevi aldıktan sonra da gün içerisinde mümkün olduğu kadar adım atarak takımı geliştirmek ve bulmacaları çözerek taktik beceriyi arttırmak gerekiyor. Oyunda 1986 yılına özgü tasarımlar kullanılmakta. Ancak ilerleyen her yıl tasarımlar değişiyor ve adeta bir futbol nostaljisi yaşatıyor.

9PM’in üretici firması olan Uncosoft firmasının yönetici ortağı Edip Enes Çakır oyun hakkında açıklamada bulundu. Çakır ‘’ Türkiye, en çok menajerlik oyunu oynayan ülkeler arasında yer alıyor. Dolayısı ile çok büyük bir Pazar mevcut. Zaten başlangıçta biz de bunu hedefleyerek yola çıktık. Yurt dışında üretilmiş olan çok fazla oyun mevcut fakat Türkiye’den hiç yok. Bu açığı kapatmak istedik.’’ dedi.

9PM Futbol Menajerlik Oyunu şu anda Beta sürümünde. Bu sürüme link üzerinden ulaşabilirsiniz.

İzmir’de genç girişimcilerin tasarladığı internet üzerinden oynanan futbol menajerlik oyunu, yerli olmasının yanında benzerlerinden ayrılan ilginç özellikleriyle ilgi çekiyor.