Volkan patlamasından şehrin sokaklarına: Parkour

Her ne kadar yeni bir spor gibi görünse de Parkour’un kökenleri 100 yıllık bir geçmişe dayanıyor.

Sosyal medyada ve YouTube’da zaman zamana denk geliyoruz ve açıkçası izlemesi de oldukça keyifli. Parkour veya Freerunning’den bahsediyoruz. 

Parkour sporunun temellerini incelediğimizde 1902 yılında Karayiplerin Martinique adasında gerçekleşen bir volkanik patlamaya dayanmaktadır.

Patlamada volkanik lavlar sonucu 28.000 kişi yaşamını yitirdi. Patlama sırasında adada tahliye çalışmalarını Fransız Deniz Teğmeni George Hebert yönetti. Doğal afet sırasında Avrupalıların hareket kabiliyetlerinin çok düşük olması sebebiyle kaçmayı başaramadıklarını ama adanın iç kesimlerinde yaşayan yerlilerin engelleri büyük bir çeviklik ve yaratıcılıkla aşarak daha yüksek oranda afetten kurtulabildiklerini gözlemledi.

Burada şehir yaşantısının etkili bir şekilde hareket etme yeteneğini kaybettirdiği açıkça anladı. Bu olay Hebert’te derin bir etki yarattı ve Fransa’ya döndüğünde kendini atletik becerilerini cesaret ve fedakarlıkla birleştirmesi gerektiği inancını güçlendirdi; parkour sloganı bu olaydan sonra vücut buldu: “Be strong to be useful

Hebert’in çalışmaları bir dönem sonra The Natural Method “ ve “The Path Of The Warrior” adını verdiği bir akımın doğuşunu başlattı. Natural Method kısa sürede Fransız askeri eğitim antrenmanlarının temelini oluşturdu ve yıllar içinde gelişim gösterdi.

Yıllar sonra, Fransız Özel Kuvvetleri’nin bir itfaiye emeklisi olan Raymond Belle The Path of the Warrior eğitimini oğlu David ve bir grup arkadaşına öğretti. David ve arkadaşları bu öğretileri şehir ortamında kullanmaya başlaması ile “Parkour” sporunun doğuşu gerçekleşti.

1997 yılında David Belle ve en iyi arkadaşı Sebastian Foucan arkadaşlarıyla birlikte Yamakasi grubunu kurdular. (Yamakasi Afrikadaki bir savaşçı kabilenin ismi). Grup Fransa sokaklarında gittikçe popülerleşmeye başladı. Bu durum ve spor Fransız film yapımcısı Luc Besson’un ilgisini çekti ve parkour sporunu temel alan “Yamakasi” filmini çekti. Yamakasi filmi Parkour’un büyümesini hızlandırdı. Filmin ardından bir süre sonra grubun kurucuları David Belle ve Sebastian Foucan arasında fikir ayrılıkları yaşandı. Foucan gruptan ayrılarak bu disiplini İngiltere’ye taşıdı. Foucan’ın A noktasından B noktasına giden en yaratıcı yol olarak tanımladığı bu disiplin İngiltere’de “Parkour” yerine “Freerunning” adını aldı.

 

Günümüzde parkour/freerunning çok geniş kitlelere yayılmış durumda ve bağımsız kuruluşlar branş içerisinde çekişmeye ve sağlıklı bir yapılanmanın oluşamamasına neden oluyor. Bu süreç de Olimpik olmak için gerekli adımların tamamlanamamasını doğrudan etkiliyor. Apex Movement, Parkour Academy, World Freerunning Parkour Federation, Jumpfreerun, Parkour UK vb birçok kuruluş freerunning /parkour branşı üzerine eğitim, toplantı ve yerel turnuvalar düzenlerken bağımsız birçok akademi de bulunmakta.

Freerunning / parkour sporuna kurumlar ve film endüstrisi gibi markalar da ilgi göstermektedir. Aksiyon sporları üzerinde iletişim çalışması yürüten Red Bull, Santorini adasında Art of Motion adı altında turnuvalar düzenlemekle birlikte ve Media House için viral içerikler üretmekte.

2017 yılı itibariyle International Gymnastics Federation (FIG) parkour sporunu bünyesinde gerçekleştirme kararı aldı ve FISE ile işbirliği gerçekleştirerek Dünya Aksiyon Sporları Festivali kapsamında Montpellier Street Park’ta gerçekleştirdi. FIG’ın düzenlediği ilk organizasyon özelliğinde olan yarışma sprint ve freestyle kategorilerinde düzenlendi. Büyük bir izleyici kitlesi önünde düzenlenen organizasyonda Fransa üzerinde yoğun katılım sağlandı. FIG başkanı Morinari Watanabe uzun vadede hedeflerini Parkour/ Freerunning sporunu Olimpik sporlara dahil etme olarak belirlerken bu süreçte tüm paydaşlardan destek beklediklerini vurguluyor.

Türkiye’de Parkour veya Freerunning ne durumda? Nerede yapılabilir ve kimden öğrenilebilir? Gibi sorularınız varsa İstanbul’da bulunan Acro Academy bu işi en iyi bilen kurumlardan biri olarak görünüyor.

 

Yazar: Cemal Kolcu – Sporlab Proje Yöneticisi

 

FISE Montrepellier

Natural Method

Red Bull Santorini

Red Bull Jason Paul

David Belle

 

Yazı Hakkında Düşünceleriniz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir