Spor dünyası globalleşmeye başlayalı çok oldu. 2000’li yılların başından itibaren artan sponsorluk anlaşmaları ve pazarlama taktikleri ile herhangi bir ülkede konumlanan bir kulüp artık sadece bağlı olduğu ülkenin değil, dünyanın tanıdığı ve sevdiği bir kulübe dönüşebiliyor. Teknoloji gibi dünya üzerinde en çok etki yaratan bir kavramın spor üzerinde bir pozisyonunun olmaması kaçınılmaz bir gerçek. Yakın geçmişte teknoloji; bazı sporlara karar alma, performans takibi, veri kaynağı gibi birçok katkıda bulunuyordu. Fakat son birkaç yılda iş bunu aşıp, teknolojinin en büyük unsuru olan oyun sektörünün bir spor haline dönüşmesi sonucunu doğurdu ve e-spor olarak adlandırılan bu alt kategori dünyada yükselişi önlenemez bir trend oldu.
Türkiye’de de e-spor ile alakalı birçok girişim var. Büyük kulüplerimizin yanı sıra geçmişten beri bu işin içinde olan oyun içi takımlar da kendilerine resmiyet kazandırıp birer kulüp haline geldiler. İşin uzmanı olmasam da sanıyorum ki bu spor dalının şu an için en popüler ligi League of Legends Ligi. Bu lig içerisinde Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın da kulüpleri bulunuyor.
Game On
Hal böyleyken dünyanın en popüler bilgisayar üreticilerinden Lenovo (Çin), Beşiktaş ile bir birlikteliğe imza atarak Vodafone Park’ın içine oldukça tatminkar bir alanda oyun deneyim merkezi konumlandırmış. Game On olarak adlandırılan bu alanda Lenovo hem Legion serisi oyun odaklı bilgisayarlarının tanıtımını yapıyor, hem de dileyen kişilere güzel bir oyun deneyimi sunuyor. 1000 metrekarelik alanda Lenovo ürünleri yanı sıra Microsoft Xbox konsollarının bulunduğu bir bölüm de var. 12–24 saatleri arası açık olan bu özel alan Türkiye’nin spor kompleksi üzerine konumlandırılmış sanırım ilk ve en büyük alanı olsa gerek. Bu bakımdan çok iyi bir iş yapıldığı aşikar.
Ülkemizde bir ürün oldukça güzel üretiliyor, pazarlanıyor, ilk hevesle kullanılıyor. Fakat arka planda kalan bir gerçek olarak çoğu zaman ürünler/yapılar/etkinlik alanları gerek bakımsızlıktan gerekse o ilk an yapılan reklam akabinde uzun soluklu organizasyonun kurulamaması nedeniyle sürdürülemiyor. Tek temennim bu alanın da bu şekilde ilerleyen zamanlarda atıl kalmaması. Arkasında Lenovo gibi kuvvetli ve reklam ihtiyacı zamansız olan bir firma olsa da internet sitesi üzerinden reklamlar, randevu sistemleri, aylık veya haftalık çeşitli turnuvalar ile eminim mekan her zaman canlılığını koruyan bir hal alacaktır. Gerek lokasyonu gerekse donanımı oldukça iyi bir kapasitede olan bu tesis umarım ki daimi kullanılan bir eğlence alanına dönüşür. Maç harici ziyaretçisi belli bir kesime seslenen bir alan olabilir fakat maç izlemek için stadyum yoluna koyulan izleyicilerin de sabahtan maç vaktine kadar olan zamanını bu gibi kulüp işbirliği ile yürütülen tesislerde geçirmesi muazzam bir olay.
Her zaman belirtmişimdir, spor müsabakalarının izlendiği stadyumlar sadece stat/salon/kort ile sınırlı kalmayıp izleyicilerin saatler geçirip keyif alacağı komplekslere dönüştürülmeli. Bu kadar büyük alanların liglerin oynandığı zaman aralıklarında iki haftada bir kullanılan bir alandan ziyade, sürekli yaşayan alanlara dönüştürülmesi çok önemli. Bu hem kulüp marka değerini canlı tutar, hem sürekli ziyaretçi çekip maddi kazanç sağlar. Bu yüzden ben bu iş birliğini çok önemli ve başarılı buluyorum. Geçtiğimiz sene gerçekleşen Galatasaray-Workinton iş birliğinden sonra verim alınabilecek bu oyun alanı diğer kulüpler için de örnek olur umarım. Bu bakımdan hem Lenovo, hem de Beşiktaş’a tebriklerimi iletirim.
Kaynak: Berkay Işık