2026 Dünya Kupası tarihte ilk defa üç ülkenin ortaklığında organize edilecek. “United 2026” olarak da adlandırılan organizasyona ABD, Meksika ve Kanada ev sahipliği yapacak. Fas’ın da ev sahipliği için aday olduğu organizasyonu ABD, Meksika ve Kanada ortaklığının nasıl kazandığını SportsPro yazdı.
United 2026 teklifi üç başlığın etrafında inşaa edildi: Birlik, para ve kesinlik
Nisan 2017’de adaylık sürecini yöneten üç kişinin uluslararası futbol camiası ile yakın ilişkisi vardı. Kanada Futbol Federasyonu Başkanı Victor Montagliani aynı zamanda Concacaf başkan. ABD Futbol Federasyonu Başkanı aynı zamanda FIFA konsey üyesi Sunil Gulati. Ve Decio de Maria da Meksika Futbol Federasyonu’nun deneyimli başkanı.
FIFA’nın 2015 ve 2016 skandalları geçtiğimiz yıllarda finansal zorluklar yaşamasına sebep oldu. Bu da FIFA’nın Rusya ve Katar tercihleri etkileyen faktör oldu. Buna rağmen FIFA’nın pazarlama aktiviteleri darbe almadı. Yeni açılan sponsorluk ve iş ortaklığı boşlukları özellikle Çin şirketleri tarafından dolduruldu ve FIFA’ya gelir akmaya devam etti. Bu iş modelini deneyimleyen FIFA’nın Amerika kıtasına ve dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’ye yönelmesi kaçınılmaz oldu. Özellikle 2014’teki Johnson & Johnson’dan bu yana ABD’den bir sponsorun gelmemesi dikkat çekiciydi.
United 2026 48 takımlı ilk Dünya Kupası olacak. Daha kalabalık ve toplam 80 maçın oynanacağı bu turnuvada alt yapı, otel, ulaşım gibi zorunluluklar göz ardı edilemeyecek önemdeydi. Güney Afrika, Brezilya ve Katar gibi ülkelerde olduğu gibi yeni tesisler açmak ve alt yapı yatırımı gibi kalemlerin bu turnuvada çok büyük olmaması gerekiyordu. Meksika’daki meşhur Azteca Stadı, Kuzey Amerika’nın dört bir yanına dağılmış yeni statlar ve finalin oynanacağı New York’taki MetLife Stadı FIFA’nın başının daha az ağırmasına sebep olacak.
Peki kampanya süreci nasıl işledi?
Kampanya sürecinde iki önemli yaşandı. Birisi ABD Milli Takımı’nın 2018 Dünya Kupası’na katılamaması sonucunda kampanyayı yöneten Gulati’nin yeniden ABD Futbol Federasyonu Başkanlığı için aday olmayacağını açıklaması. Bunun sonucunda United 2026 liderler takımını yeniden şekillendirmek zorunda kaldı. Carlos Cordeiro, Gulati’nin yerini aldı.
Bir diğer engel de dışarıdan geldi. Fasl Kralı Mohamed Vı, Moulay Hafid Elalamy’yi göreve getirdi ve kampanyaya uluslararası bir nitelik kazandırmak için dünyanın önde gelen iletişim ajanslarından Vero ile anlaştılar. Bir anda ortada ciddi bir rekabet oluştu. Fas, sürdürülebilirliği, heyecanı ve özel bir taraftar deneyimini sunuyordu. United 2026 ise finansal güvenliği vaad ediyordu ve gördüğümüz kadarıyla FIFA için bu daha önemli bir unsurdu.
Gelinen noktada United 2026, FIFA 14 milyar dolarlık bir gelir ve 11 milyar dolarlık bir kâr öngördü. Mart ayında açıklanan 23 aday şehrin refahı ve hazır olan alt yapısının altı çizildi.
ABD’de 94’te, Meksika’da ise 1970 ve 1986’da Dünya Kupası düzenlenmiş olmasının üzerinde pek durulmadı. Moskova’da United 2026’nın üç yöneticisi ve üç ülkeden üç genç oyuncu Dünya Kupası öncesinde görüşmelerde bulundu.
Fas’ın gerçekten bir şansı var mıydı?
2026 Dünya Kupası Fas’ın beşinci başarısız Dünya Kupası adaylığı oldu ve beşinde de favori olarak yer almıyordu. Özellikle de rakiplerinin karşısında finansal olarak hep daha güçsüz konumdaydı.
2026’da Dünya Kupası’nın 48 takıma çıkacak olması Fas’ın adaylık sürecini daha da zorlaştırdı. Adaylık sürecinde Fas’ın 14 stadı hazır durumdaydı, beş stadının yeniden yapılması ve dokuz stadın da sıfırdan inşaa edilmesi gerekiyordu.
Fas hükümeti bu projeler için 3 milyar dolar harcanacağını ön gördü. Toplam alt yapı harcamaları ise 12.6 milyar doları bulacaktı. Adaylık sürecini yöneten ekip altı adet 46 bin kişilik modüler stadın tüm ülkeye dağıtılacağını, özellikle güneş enerjisinin hiç olmadığı kadar yoğun bir şekilde kullanılacağını ve bu şekilde daha sürdürülebilir bir Dünya Kupası olacağı vaadiyle FIFA’nın dikkatini çekmeye çalıştı.
Daha pragmatik ve daha güvenilir bir rakibin karşısında Fas’ın işi oldukça zordu. Kuzey Afrika’daki ilk Dünya Kupası’nın hikayesi bu güçlü rakibin güvenilirliği karşısında da çok işe yaramadı.
Yapılan incelemede United 2026 500 maddenin 402’sinde geçer not aldı ve sadece beklenen toplam maliyet “Yüksek Risk” yorumunu aldı. Fas ise 500 maddenin 275’inden geçebildi. Hazır statların durumu, konaklama ve ulaşım planları yüksek riskli olarak görüldü.
United 2026’nın jeopolitiği
Donald Trump figürü United 2026’nın üzerinde fazlasıyla öne çıktı. Trump’ın varlığı United 2026 komitesinin çabalarının ve çalışmasının gölgelenmesine sebep oldu. Tarafsız bir gözle baksak da Trump’ın göçmen karşıtı söylemleri ve Meksika sınırına duvar çekme çalışmaları üç ülkenin katılım gösterdiği bu adaylık sürecini zorlaştırdı.
Carlos Cordeiro, Donald Trump’ın söylemlerinin United’ın başvuru sürecini etkileyip etkilemeyeceğinden emin olmadığını açıkladı.
Trump’ın başvuru ile ilgili açıklamaları da ekibin çalışmalarını kolaylaştırmadı. Kendilerinin sürekli destek verdiği ülkeleri tehdit ettiği tweet de, adaylık sürecine olan politik etki nedeniyle hoş karşılanmadı. Adaylık teklifini yöneten liderler devletin gizli desteğinden memnundu. Cordeiro her üç ülkenin de finansal güvenceleri verdiğini söyledi.
New York Times ise Donald Trump’ın FIFA Başkanı Gianni Infantino’ya yazdığı mektupları yayınladı ve mektuplarda 2026 Dünya Kupası’nı izleyecek seyircilerin hiçbir şekilde seyahat engeline takılmayacağı garantisini verdiğini ortaya çıkardı. Doğrusu Trump ikinci defa seçilse bile 2025’ten itibaren görevde olmayacak ancak Trump’ın etkisinin yarattığı spekülasyonlar Rusya’da konuşulan konular arasındaydı.
2022 ev sahibi Katar, Fas için oy kullandı. Suudi Arabistan, Kuveyt ve BAE ise United 2026’yı destekledi. fransa , Kuzey Afrika ile olan bağlarını göz ardı etmedi ve Fas’a destek verdi.
United 2026’yı ne bekliyor?
Cordeiro oylamadan sonra “Futbolun Kuzey Amerika’da birincil spor olacağına inanıyoruz. Sadece ABD için bunu demiyorum Kanada için de diyorum” demişti.
2026 Dünya Kupası’nın açılış maçına 2.900 küsür gün var. Bu süre içerisinde organizatörlerin 80 maçı üç ülkeye yayılacak şekilde koordine etmesi gerekiyor. 23 şehir içinden 16’sını seçmek yapacakları ilk önemli iş olacak. Chicago ve Vancouver finansal problemler nedeniyle aday şehirlikten çekilecek gibi görünüyor. Los Angeles 2028’de Olimpiyatlar’a ev sahipliği yapacak.
Çeyrek Final’den itibaren 80 maçın 60 ABD’de oynanacak. Kanada ve Meksika’da 10’ar maç oynanacak. Normalde ev sahibi ülkeler Dünya Kupası’na doğrudan katılır fakat tarihte ilk defa üç ülkeli ev sahipliği yapacağı için yine ev sahiplerinin doğrudan katılıp katılamayacağı Concacaf’a bırakılmış durumda.
2030 Dünya Kupası’nın ev sahibi kim olacak?
Fas Spor Bakanı Rachid Talbi Alami, 2030 için altıncı defa Dünya Kupası ev sahipliği başvurusu yapacaklarını duyurdu. Bunun için Dünya Kupası’nın yenidene 48 takıma indirilmesini talep edebilirler ya da komşuları Cezayir’le ortaklığa gidebilirler.
Yapılan büyük sponsorluklar ve destekler gözleri Çin’e çevirdi. Çin’in bir Dünya Kupası’na ev sahipliği için başvurmasına kesin gözüyle bakılıyor. İlk Dünya Kupası’nın 100’üncü yılı olduğu için Uruguay gücünü Arjantin’le birleştirip başvurabilir. Belki Arjantin ve Uruguay’a Paraguay da katılabilir. Moskova’da şimdiden Uruguay kampanyasının afişlerine rastlanabiliyor.