“Artık geleceğe VR ile devam ediyoruz, bu kesin!”

ULAŞ GÜRŞAT

Efe Aksoy hayal kuran bir girişimci. Kendisini “Hep yapılmayanın peşinden gitmeyi seven biri” olarak tanımlıyor. Kariyerini dijital işler üzerine kuran Aksoy, 2012’de Türkiye’nin ilk VR ajansı NSocial’ı kurdu ve arkası geldi… NSocial’a bağlı olan şirketleri VReam Entertainment Group ile Prag’da Dünya Freestyle Futbol Dünya Kupası’nın VR partnerleri oldu.

Geçtiğimiz yıl Sportup konferansında da ağırladığımız Aksoy’la hazır bu kadar gündemdeyken şu VR’ı ve VR’ın spordaki geleceğini konuştuk.

 

 

  • Geçmişiniz ve arka planınız nedir bu işe girmeden önce?

 

Futurist bir dijital girişimciyim en kısa anlatımla ben. Hep yapılmayanın peşinden gitmeyi sevdim. 2008’den itibaren hep dijitalin içerisindeydim aslında. Galatasaray Üniversitesi Yüksek Lisans’a başladığımdan beri hep dijital işler yaptım. Readjournal’da online arşivleme işimde çok önemli sanatçılar, bakanlıklar ve yayıncılar ile çalıştık. Sonrasında ise global, B2B ve online bir otel tedarikçi havuzu şirketi olan Vanilla Tours’un Teknoloji ve Pazarlama Yöneticisi oldum. Burada globalleşmeye başladım aslında. Şu anda 2 şirketimizden 1 tanesinin kurulu olduğu Litvanya ile ilk temasım bu işimde oldu. 6 yıl önce pazar geliştirmek için dokunduğum ülkeden, o ülkede şirket kurmaya giden bir yolculuk hikayem var diyebilirim… 2012 yılında kendi işime odaklanmak istedim ve Nsocial’ı kurdum, şu anda da bir çok global marka ve kurumlarımıza butik, kaliteli ve eğlenceli işler çıkartıyoruz. 2017’nin Eylül ayında ise Nsocial’ın projesi olarak yola çıktığımız VReam, markalaşmaya başladı ve şirketleşti, VReam Entertainment Group’u Litvanya’da kurdum.

 

 

  • Nsocial’ı bir Vr ajansı olarak görüyoruz. Nsocial nedir tam olarak?

 

Doğru, Türkiye’nin ilk VR ajansı Nsocial. Hep yapılmayanın peşinden gittiğim için VR ve 360 derece içerikleri Türkiye’de nasıl anlatabiliriz dedik. Dünyada da daha öncesinde hiçbir resmi devlet kurumu tarafından yapılmayanı nasıl yapabiliriz dedik ve Beşiktaş Belediyesi ile 2016’ya Merhaba konserini 360 derece çektik ve tüm gece sabaha kadar çalıştık. 1 Ocak sabahına insanlar bu partiyi izleyerek uyandı! Geniş yankı buldu doğal olarak. Sonrasında ise global markalar VR video ve 360 derece video yaptırmak istediklerinde bize ulaştılar ve devamı geldi. Fakat bununla birlikte her dijital ajansın vermiş olduğu hizmetler olan 3D animasyon, İnteraktif Deneyimler, Kreatif Kampanya Stratejisi, Sosyal Medya Yönetimi, Web Sitesi yazılımı ve tasarımı, Mobil Uygulama geliştirme gibi hizmetlerimizi de markalarımıza sunuyoruz.

 

  • Geçtiğimiz Sportup konferansında Free Style Soccer ekibiyle tanışmışsınız…

 

Çok iyi organize edilmiş, çok iyi isimler vardı konferansta. Dan Wood ve Tobias Becs geliyordu Sportup’a. İkisi ile birebir tanışmışlığım yoktu ama Freestyle ile iyi bir izleyicisi olarak ilgileniyorum ve Tobias’ı da hem profesyonel sporcu karakteri hem de teknik olarak çok beğenerek takip ediyordum. Üzerine bir de sevgili dostum Burak Gürkan’ın Tobias ve Dan’in katılacağı oturumun moderatörü olması eklenince iletişim kurduk. Konferansta saydığım isimlerle bir araya gelerek kahvelerimizi yudumlarken brainstorming yaptık ve “2017 Prag Freestyle Dünya Kupası’nı 360 Derece Çekiyoruz! ” dedik…

 

 

  • VR’ın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Eğer geleceğe dair bir ümit vaat ediyorsa sizce neden?

 

VR’ın geleceğini pozitif görmesem zaten VReam Entertainment Group’a bağlı VReam Sports’u kalkıp Litvanya’nın teknopark’ında kurmazdım, onlar da kabul etmezdi! İnsanlar VR’ı deneyimlemeye hazır hem de çoktan! Fakat Türkiye’de dijital pazarlama, yaklaşık 13 yıldır halen sosyal medya postları ve blogger etkinliği olarak ağırlık kazandığı için, deneyim pazarlaması kavramını bilmiyor Türkiye! Açıkça söylüyorum, bizim işimiz Türkiye dışında daha kolay, çünkü vizyoner taleplerle çok daha sık karşılaşıyoruz ya da projelerimizi aktarabiliyoruz. Siz insanlara yeni bir deneyim yaşatmadıktan sonra, içerikleri inovatif bir şekilde sunmadıktan sonra yenilikçi olamazsınız ve hedef kitleniz ister B2B ister B2C olsun, sizden uzaklaşır. Sosyal medyada Youtube ve Facebook VR’ı destekliyor, bu platformların trafik ve kullanıcı gücü de bizim gibi içerik üreticilerini pozitif etkiliyor. Artık tüketiciler çok çabuk sıkılıp tüketiyor. Siz de farklı içeriklerle onlara dokunamazsanız sizi de uzaklaştıracaklar kendilerinden. Zaten araştırmalar da bunu gösteriyor, OTT yani Over The Top dediğimiz dijital platform yayıncılığı yükselirken Klasik TV yayıncılığı kan kaybediyor.

 

Ama VR’ın gelişmesi sadece içerikle bağlantılı değil. Yukarıda belirttiğim gibi destekleyici ve zenginleştirici bileşenler hala çok az sayıda üretici tarafından raflarda yerini alıyor ve pahalı. Hem de ergonomik değiller. Fakat bu bence bir süreç, tıpkı eskiden ceplerimize sığmayan ama adına cep telefonu dediğimiz cihazların evrilip günümüzün akıllı telefonlarına uzanan serüveni gibi olacak bu serüven de. Ayrıca içerik üreticiler için de kaliteli ekipmanlarla çalışmalısınız ve bahsettiğim ekipmanlarda yüksek bütçeli ekipmanlar. Sektörde geliştirilmesi gereken en önemli noktanın burası olduğuna inanıyorum.

 

  • Tabii bir de 360 derece video ile VR ayrımını yapmak gerekiyor. İkisi birbirinden bağımsız teknolojiler mi yoksa aynı uygulama alanlarına mı sahip?

 

Çok güzel soru, teşekkürler! Aslında çok kolay ama bir o kadar da ince bir çizgisi var. Öncelikle şunu bir netleştirelim: 360 derece video içerik VR’ın temel taşı. Olmadan olmaz yani! VR denilince insanlar hemen “oyun” algısını çağırıyor beyinlerinde. Ama VR sadece oyundan ibaret değil. VR; sadece kafana gözlüğü takarak oyun oynamak demek değil. VR; 360 derece içerik olmadan hiçbir şey! İçerik ile temel deneyimi yaşıyorsun! Örneğin Youtube’dan bir 360 video izlemek için VR gözlüğünün olmasına gerek yok. Parmağını ya da telefonunu sağa sola aşağı yukarı çevirerek te videoyu izleyebilirsin. Gözlük, hareketler vs bunlar destekleyici ve deneyimi zenginleştirici bileşenler. Özetle 360 derece video ya da fotoğrafta bir VR içeriği, 3D modelleme ve oyun motoru ile 360 derece desteklenen oyunlar da VR içeriği. Uygulama alanları da bizim gibi VR ajanslarının ve markaların vizyonuna kalacak kadar geniş. Klozet temizleyicisini de VR ile anlattık, Freestyle Dünya Kupasını’da, İnşaat Markasının evini de! Uygulama alanının genişliğini sen düşün! Ama tek bir kesişim kümesi var, o da Deneyim Pazarlaması! Biz VR teknolojisini “-mış gibi” olarak anlatıyoruz ve kendinizi o içeriğin tam da merkezindeymişsiniz gibi hissettiriyoruz. Odak bu, gerisi size kalmış.

 

  • VR bundan 10 ve 20 yıl önce de gündeme gelen bir teknolojiydi fakat sonra rafa kaldırıldı. Sizce böyle bir durum 2020’ye girerken mümkün olabilir mi? Yoksa artık bu sefer geleceğe VR’la devam ediyoruz artık kesin mi?

 

Geleceğe VR’la devam ediyoruz, kesin! Ama burada en büyük pay, donanım üreticilerine düşüyor. Son kullanıcıya yani küçük bir köydeki Hıdır amcamızda VR gözlüğü satın alabilmeli ki, TV’nin eriştiği reachlere erişebilsin bizim gibi içerik ve yazılım üreticilerinin eserleri.

 

  • Spor yayıncılığında VR’ın ve 360 derece videonun  geleceğini nasıl görüyorsunuz? Spor yayıncılığı da yaptıktan sonra bu sektörde sizin için nasıl fırsatlar yer alıyor olabilir?

 

VReam Sports tam da bu noktaya odaklanan bir şirket. Daha iyi bir maç günü deneyimi ve zirveye taşınmış taraftar etkileşimini merkezimize alarak hareket ederek, 360 derece spor müsabakalarını canlı yayınlayacağımız projemiz için federasyonlar ile iş birliği yapıyoruz. Örneğin Fransızsın ve koyu bir PSG taraftarısın. Fakat iş için expat olarak Fransa’ya çok uzak olan bir ülkede, yurtdışında yaşıyorsun, stada gitme imkanın yok. TV’ler verirse, monoton, 80 yıldır baktığın TV’nin içerisinde, rejinin seçtiği görüntülerle maçı izliyorsun. Sıkıldın, kabul et! Daha iyisini arıyorsun, doğal çünkü bu senin hakkın! Takımınla daha yakın olacağın bir deneyim yaşamaya çoktan hazırsın. Bunu yapmak için de 2 seçeneğin var: A) Maça gitmek için kalkıp, uçak bileti alıp, stada gitmek için ulaşım parası vereceksin ve bir de tek bir koltuktan maç bileti alacaksın ve sadece tek bir açıdan maçı izleyeceksin… B) VReam Sports’a üye olacaksın, hem takımın kazanacak hem de üstte söylediğim maliyetler senin için söz konusu olmaktan kalkacak, hem de dilediğin açıdan tuttuğun ya da merak ettiğin takımın maçını izleyebileceksin! İşte VReam Sports hem taraftarlara hem klüplere hem de federasyonlara hem sponsorlara hem de bize gelir yaratacak faydalı bir iş modeli olarak geliştirildi. 2018/2019 sezonu için önce Avrupa’da sonra da Türkiye’de çok ses getirecek anlaşmalarımız hazır, zamanı gelince duyurusunu yapacağız!

Ayrıca takımlar ve organizasyonlar artık VR içeriğe çok önem vermeye başladı. Juventus, Arsenal, Real Madrid gibi dev klüplerin VR app’leri var artık. Olimpiyatlar, NBA ve NFL gibi dev organiasyonlar hem VR içerik yayınlıyor hem de app üzerinden cebinize giriyor. Globalde bir çok takım ile kontaktayız ve projelerimiz olumlu bir ivmede devam ediyor. Yakında pozitif bir haber verebileceğimizi söyleyebilirim.

 

  • Prag’daki deneyiminizden sonra Türkiye’de ve Avrupa’da 360 derece yayın ve VR’a bakış açısından nasıl farklar var?

 

3 milyon ışık yılı kadar bir fark var öncelikle onu söyleyeyim. En kısa örneklerle anlatacağım bir kaç noktaya değineyim. Türkiye’de imkansız olan ama yurtdışında görüştüğümüz bir konu var takımlar ve organizasyonlarla o da “VR ve 360 Video İçerik Stratejimiz Nasıl olmalı?”. Bir kanal stratejisi olarak görülüyor. Fark burada başlıyor ilk olarak, strateji. Türkiye’de ise anlık… Tabi burada demografik dengeler de söz konusu. Majör dertleri savaş, terör, şiddet, tecavüz gibi iğrenç noktalar değil. Hal böyle olunca da “Nasıl daha iyi mesajımı aktarabilirim hedef kitleme? Nasıl hedef kitlemin gözünde farklılaşırım? Nasıl inovatif bir organizasyon olurum?” sorusu majör dert olarak karşımıza çıkıyor ki buna dert denmez, olması gereken nokta bu zaten! Türkiye’de ise gündemde hep olumsuzluklar var. Gün geliyor hiçbir pazarlama iletişimi yapmıyorsun, yapamıyorsun çünkü tepki alabilirsin yaptığın iletişimle, mesajın gündeme ters kalabilir vs vs… Haydi diyelim her şey iyi gitti, OTT yayıncılık yaptığımız için temel ihtiyacımız internet. Bizim içeriklerimiz 4K ve üzeri çözünürlükte. Fakat Türkiye’de internet kalitesi ise açıkçası tam anlamıyla yeterli değil, kabloyla bağlandığınızda bile stabil bir internet hızınız yok. Böyle olunca da içeriklerin izlenebilirliği için CDN’lerde optimizasyon oluyor ve daha düşük bir çözünürlükle izletiyor sizlere. Fakat yurtdışında böyle bir sorun düşünmenize hiç gerek yok, 8G’den falan bahsediyoruz.

 

Yazı Hakkında Düşünceleriniz

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir