Futbol gibi kolektif sporlarda kadro istikrarı çok önemlidir. Optimal bir takım oyunu ve iletişim performans için önemli etkenlerdir. Sürdürülebilir bir başarıya ulaşmak için istikrarlı bir kadro bu yolda başarıyı ve başarısızlığı etkileyebilir. CIES Football Observatory aylık raporunda futbolda kadro istikrarının başarıya olan etkisini inceledi.
CIES, UEFA üyesi 31 federesyona bağlı kulüplerin 2009 ile 2017 yılları arasındaki kadrolarını mercek altına aldı. Hesaplama yapılırken bu yıllar arasında takımların yaptığı transferler değerlendirildi. Akademiden yetişip takıma dahil olan oyuncular ise yeni bir transfer olarak değerlendirilmedi.
Bu süreçte kadrolarını en çok yenileyen ve sürekli transfer yapan takımları bulundurma rekoru Güney Kıbrıs Ligi’ne ait. Kıbrıs’ta kadroların ortalama %57.7’sini yeni transferler oluşturuyor. Kıbrıs’ı Portekiz, Bulgaristan ve Sırbistan izliyor. Danimarka’daki takımların kadrolarını daha istikrarlı bir şekilde oluşturduklarını söylemek mümkün. Bundesliga’da da takımlar yeni oyunculardan çok eski oyuncularıyla sezona devam ediyor. Türkiye ise en çok kadro sirkülasyonunun olduğu altıncı lige sahip.
Kadrosunu hangi takım daha çok yeni oyunculardan oluşturuyor. Bu konuda rekor 2009’da Diyarbakırspor’a sahip. Bu sezonda Diyarbakırspor kadrosunun %96.4’ünü yeni transferlerden oluşturdu. Sezon sonunda da küme düştüler. İkinci sıradaki Burgas’da 2016-17 sezonunda küme düşmüştü. Sportif anlamda kadro yenilemenin başarı getirmediğini söylemek mümkün.
Sezona halihazırdaki oyuncularla devam etmeyi tercih eden takımların listesi. 2010 yılında Finlandiye Ligi’ndeki FC Honka hiç bir transfer yapmamış. Sirkülasyonun yoğun olduğu Türkiye’den Fenerbahçe’yi görmek de ilginç. 2014-15 sezonunda Fenerbahçe sadece Atletico Madrid’den Diego’yu transfer etmişti.
Bu tablo ise en çok transfer yapan şampiyon takımlar listesi. 2011-12 sezonunda Galatasaray kadrosunun %54.2’sini yeni transferlerden oluşturmasına rağmen şampiyon olmuştu. Yine aynı sezon Bulgaristan Ligi’nde kadrosunun neredeyse tamamını yeni transferlerden oluşturan Ludogorets’in şampiyon olması bir hayli ilginç.
Bu tabloda da en az transfer yapan şampiyon takımları görüyoruz. 2016-17 sezonunda Bayern Münih kadrosunun sadece %9.1’ini yeni transferlerden oluşturmasına rağmen şampiyon olmuş. Üstteki tabloyla kıyaslandığında bu tabloda daha başarılı diyebileceğimiz takımları görmek mümkün.
Ülkelere göre şampiyonların transfer oranları. İspanya şampiyonları (Bu Real Madrid ve Barcelona demek oluyor) kadrolarını daha istikrarlı bir şekilde kuruyor. İspanya’yı Ukrayna, Almanya, Rusya ve Danimarka takip ediyor. Türkiye ise istikrarlı kadro kurma konusunda sonlarda yer alıyor.
Araştırma kadro istikrarı ile başarı arasındaki korelasyonu doğruluyor. En iyi performansı gösteren takımlar çoğunlukla en stabil kadrolara sahip olanlar oluyor. 2009 ile 2017 yılları arasında beş büyük ligin şampiyonlarının kadrolarının ortalama yüzde 25’ini yeni oyuncular oluşturuyor. Bu oranı başarı olmak için bir ölçek olarak kabul etmek doğru olabilir.
Bu araştırma aynı zamanda Avrupa’da kadroların giderek istikrarsızlaştığını gösteriyor. 1 Ekim 2017 itibariyle oyuncuların %44.9’u bu yıl transfer edildi. Bu oran 2009’da %36.7’ydi. Eğer bu trend bu şekilde devam ederse yakın bir zamanda Avrupa’da bir kulüpte bir yıldan fazla kalan oyuncular %50’nin altına düşmeye başlayacak.